Halka açık yerlerde yapılan sanatsal aktivitelere “sokak sanatı” denir. Sokak sanatı; kamusal alanda üretilen, geleneksel sanat mekânlarının dışında kalan ve sanatçının genellikle anonim kalmayı tercih ettiği bir çalışma biçimidir. Sokak sanatı; politik, mizahi ve estetik yönleriyle sanatı kamusal alana taşıyan bir ifade biçimidir. Geleneksel sanat, bir galeriden diğerine taşınabilir fakat sokak sanatı bulunduğu yere ait bir aidiyet barındırır. Üzerine çalışılan yerin dokusunu taşır ve bu yüzden biyolojik bir varlık olarak görülür.
Sokak sanatçısı, sanatın tanımını değiştirmez, ancak onu kendi yorumuyla yeniden üretir. Bu nedenle sokak sanatçısının eseri de geleneksel sanatçınınkine benzer, geleneksel sanatın izinde ve kalitesinde olur.
Sokak sanatının temel bir özelliği, sanatçı ile izleyici arasındaki tüm üçüncü kişi ve kurumları devre dışı bırakmasıdır. Sanatçı, izleyiciyle doğrudan iletişim kurar. Bu da sanatçıya, kendisini özgürce ifade etme ve en fazla sayıda insana ulaşma imkânı verir. Zira sokak sanatının özünde topluma bir mesaj verme kaygısı yatar. Öte yandan izleyiciye de, sanata kolay erişim sağlar.
Sokak sanatı, bir yandan yeni formlarla zenginleşirken bir yandan da başlangıç ilkelerinden uzaklaşıyor. Özünde endüstriyel sanata karşı bir duruş olan sokak sanatı, giderek ticari hayatın içinde yer buluyor. Ticari bir anlam ve değer kazandıkça bilinirliği artıyor fakat içerik ve amaç yönünden değişime uğruyor. Günümüzde sokak sanatının kitlesel etki gücünü gören belediyeler, kentlerin turizm potansiyelini artırmak için bu sanattan destek alıyor. Öte yandan ticari işletmeler de bu sanattan giderek daha çok yararlanıyor. Sokak sanatı, iç ve dış mekânlara estetik değer katarak turizmi ve ticareti geliştiriyor.
Çoğunlukla birbiriyle karıştırılan ya da aynıymış gibi görülen “grafiti yazıları” ile “sokak sanatı,” birbiriyle ilişkili olsalar da teknik, işlev ve amaç bakımından farklıdırlar. Grafiti sanatçısı, eserinin toplum tarafından anlaşılmasıyla ilgilenmez; onun muhatabı, yazı stilini anlayıp, kodlanmış etiketleri deşifre edebilen diğer grafiti sanatçılarıdır. Grafiti yazımı, onlar arasında bir kod görevi görür, onları birbirine bağlar; yalnızca kendilerinin bildiği bir iletişim dilidir.
Sokak sanatı ise daha açıktır, topluma dönüktür. Mizah, ironi ya da sosyal ve politik mesaj ögeleri kullanarak toplumla iletişim kurar. Sokak sanatçısı, halkın sadece onun eserine bakmasını değil, onu görmesini, anlamasını ister; verdiği mesajın insanlara ulaşmasını bekler.