Sembolizm, sanat eserinin değerini, gerçeğin olduğu gibi aktarılmasında değil, duygu ve düşüncelerin, işaret ve biçimlerin uygunluk içinde düzenlenişinde görür. Renklerin ahengine ve simgelere dayanılarak en anlatılmaz duygu inceliklerinin bile sezdirilebileceğini savunur.
Sembolik resim, bireyin duygusal yaşantısını dolaysız bir anlatım yerine simgelerle yüklü ve örtük bir dille anlatmayı amaçlar. İnsan yaşantısındaki anlık ve geçici duyguları betimlemeyi amaçlayan sembolist sanatçı, dile getirilmesi güç sezgi ve izlenimleri canlandırmaya çalışır.
Sembolist ressam, izleyiciye gerçekleri değil, izlenimlerini aktarır. Ona göre resimde anlam belirgin olmamalı; izleyici, sezinlediklerinden kendisi anlamlar çıkarmalıdır. Tablodaki ögelerin anlamlarından çok ahenkleri önemlidir. Güzellik, anlam açıklığında değil, kapalılık ve uyumdadır.
Her şeyi rüyadaymış gibi görmek, açıklık ve belirginlikten uzak durmak, sembolizmin en önemli özelliğidir. Sembolistlere göre sanat; anlaşılmak için değil, duyulmak içindir. Duyurmak ve sezdirmek için kapalı, çağrışıma elverişli bir ifade biçimi seçilmelidir. İzleyici, resmin iletisini sezinlemelidir.