Realizmde sanatın amacı, ciddi konuları, sanatlı biçimde işlemek; sanatta iyiye, gerçeğe ve güzele yönelmektir. Resimde realizm akımını benimseyen sanatçılar, yapaylıktan uzaklaşıp sosyal gerçekliğe yöneldiler. Eserlerine kendi duygularını katmadılar. Gözlemlerini eksiksiz, yalın ve nesnel bir şekilde aktarmaya çalıştılar.
Realist sanatçılara göre hangi sanat türü olursa olsun, sanatta gerçekçilik çok önemlidir. Sanatın faydası, gerçeği bütün yönleriyle ve samimiyetle anlatmasındadır. Bu yüzden sanat eserlerinde gerçekler olduğu gibi verilmelidir. Hayalî ve gerçekleşmesi imkânsız birtakım eylemleri, durumları ve görüntüleri sanat diye sunmanın insana bir faydası yoktur.
Realist ressamlar, sosyal temaları ortaya koyabilmek için sanatın idealize edilmiş klasik formlarından uzaklaştılar. Aristokratik yaşamlar, romantik kurgular, yapay manzaralar yerine sıradan insanların, işçilerin, köylülerin yaşamını nesnel biçimde resmettiler.
Realist ressamlar, insan gerçeğini belli bir zaman ve mekânda, mantık kurallarına uygun olarak, nesnel biçimde yansıtmışlardır. Kendi duygularını resimlerine katmamış fakat resme konu olan kişilerin o anki psikolojisini (duygu durumlarını) çevre betimlemeleriyle yansıtmaya çalışmışlardır.
Realizm ve natüralizm akımlarının ikisinin de amacı görüntüyü olduğu gibi tasvir etmektir. İkisi de resimde gerçeği vermeye çalışır fakat şu farkla:
Realist sanatçı, insanların sıradan hayatlarını gerçeğe uygun biçimde tasvir eder, sosyal sorunları vurgular. Çevre betimlemesini ise genellikle bu insanların psikolojisini yansıtacak şekilde yapar.
Natüralist sanatçı, resmin iletisiyle ilgilenmez, detayları olduğu gibi aktarmaya odaklanır. Mekânı, doğayı, kırsal yaşamı gerçeğe uygun ve ayrıntılı biçimde betimler.