Resimde natüralizm, görüneni olduğu gibi betimlemedir. Sanatçı, onu düşleriyle oluşturmaktan kaçınır, bir bilim adamı gibi davranır. Nasıl bilim adamı incelediği olay, ele aldığı olgu karşısında tarafsızsa, nasıl duygularından arınmışsa, sanatçı da öyledir. Sanatçı konularını hayattan alır, gerçekliği en doğal hâliyle tasvir eder.
Natüralist sanatçı, eserini oluştururken ortadan çekilir, doğayı olduğu gibi yansıtmayı amaçlar. Duyduğu heyecanı kendisine saklayıp yalnızca gördüğünü ortaya koyar. Onun için en önemli şey, insanı ve tabiatı, bir bilim adamı titizliğiyle, objektif bir biçimde gözlemlemektir.
Natüralist sanatçı düşsel dünyaya ait unsurları, duyguları, hayalleri eserinde işlemez. O, bunları fazla romantik, bilim dışı ve abartılı bularak yeterince gerçekçi saymaz. Hayatın ve insanın bundan daha basit olduğunu öne sürerek, gerçekçiliğin ölçütü olarak basitliği, ortalama insanı ele alır.
Natüralizmi benimseyen bir sanatçıya göre sanat, sadece saptama, hayatı olduğu gibi bütün çıplaklığı hatta çirkinlikleriyle gösterme demektir. Sanatçı her şeyi aynen günlük yaşayıştaki gibi vermeli, görülen ne ise bir fotoğraf titizliğinde saptamalıdır.
Natüralizm ve realizm akımlarının ikisinin de amacı görüntüyü olduğu gibi tasvir etmektir. İkisi de resimde gerçeği vermeye çalışır fakat şu farkla:
Natüralist sanatçı, resmin iletisiyle ilgilenmez, detayları olduğu gibi aktarmaya odaklanır. Mekânı, doğayı, kırsal yaşamı gerçeğe uygun ve ayrıntılı biçimde betimler.
Realist sanatçı, insanların sıradan hayatlarını gerçeğe uygun biçimde tasvir eder, sosyal sorunları vurgular. Çevre betimlemesini ise genellikle bu insanların psikolojisini yansıtacak şekilde yapar.